Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) 21 Nisan günü Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile 1 Mayıs 2021 programını kamuoyuna açıkladı.
Basın toplantısına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yürütme Kurulu üyesi Tores Dinçöz ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı katıldı. Ortak açıklamayı ise Arzu Çerkezoğlu okudu.
İ
Dr. Şebnem Korur Fincancı, ortak açıklamanın ardından yaptığı konuşmada siyasi iktidarın açık alanları kapatan ama çarkları asla durdurmayan fırsatçı bir yaklaşım sergilediğini söyledi. Açık alanlarda mesafeler korunarak eylemler yapılabileceğini belirten ve TTB’nin çağrısıyla 15 Nisan günü Ankara Ulus’ta yapılan basın açıklamasını örnek gösteren Korur Fincancı, “Biz dayatılan bu yaşamı kabul etmiyor, kendi yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Bunu 1 Mayıs’ta da Türkiye’nin her yerinde yüksek sesle dillendireceğiz” dedi.
Ortak açıklama şöyle:
1 MAYIS’TA UMUT YAN YANA
İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, tarihte ilk kez geçtiğimiz sene büyük kitleler halinde kentlerin merkezi meydanlarında kutlanamamıştı. Dünya emekçileri “iş, gelir ve sosyal güvenlik” taleplerini pandemi koşullarında emeğin yaratıcı gücüyle buldukları yöntemlerle, tek ses tek yürek olarak dile getirmişlerdi. Evlerden, işyerlerinden, belirli sembolik merkezlerden yükselen irade ile dünyanın bu düzeninin değişmesi gerektiğini dünya emekçileriyle beraber hep beraber haykırmıştık.
Bizler de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak, ülkemizi ve dünyamızı göz göre göre büyük bir felakete sürükleyen neoliberal kapitalist düzene karşı emek ve bilim ile kurulacak yeni bir toplumsal düzenin şart olduğunu ifade etmiştik.
Aradan bir yıl geçti. Mevcut düzenin insanlığın temel sorunlarının çözümünde ne kadar yetersiz olduğu çok acı bedeller ödeyerek bir kez daha görüldü. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen COVID-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor.
Dünya kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da COVID-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Ve bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021’de “Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı” mücadelesini büyütme çağırısı yapıyor.
Bizler, bu topraklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz. Şeffaf olmayan ve tartışmalı resmi verilerle bile COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun “çarklar dönecek” inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! “Böyle salgın mücadelesi olmaz” diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz.
(BSHA)”