Amerikan seçiminde Joe Biden ve Donald Trump arasında geçecek yarışın sahne gerisinde ince hesaplar yapılıyor.
Oy pusulasına üçüncü parti “etiketsiz” bir liste oluşması çabaları her iki tarafın da gizli ajandasında yer alıyor. Elbette hedef rakibin oylarını bölmek.
Demokrat organizatörlerin uygun bir başkan adayı bulamadıklarını kabul etmeleriyle çöktü. Bir “birlik bileti” Başkan Biden’ın yeniden seçilmesini potansiyel olarak tehdit ediyordu.
Ancak üçüncü parti bir “hız kesici” tehdidi ortadan kalkmadı; 26 Mart’ta aday adayı multi-milyoner CEO Nicole Shanahan’ı açıklayan Robert F. Kennedy Jr’ın adaylığına kaydı.
People’s World’de John Bachtell imzasıyla yer alan yazıda seçimin ana yarışçısı iki aday ve geri plana yönelik bir değerlendirme yapılıyor.
Potansiyel Trump destekçilerini ifade eden için MAGA (Make America Great Again) ittifakı karşıtı çoğunluk birleşir ve 2024 seçimlerinde stratejik oy kullanırsa, Biden kafa kafaya bir karşılaşmada Trump’ı yenebilir ve Demokratlar Kongre çoğunluğunu kazanabilir. Cumhuriyetçiler ve MAGA aşırı sağcıları bunu çok iyi biliyor. Biden’ı yenmek için temel stratejilerden biri, MAGA karşıtı koalisyonu bölmek için üçüncü parti kampanyalarını desteklemek.
Trump’ın sayılarla ilgili bir sorunu var. Ne 2016’da ne de 2020’de oyların yüzde 47’sini alabildi. 2024’te de seçmen tabanını önemli ölçüde genişleteceğine dair hiçbir işaret göstermiyor. Trump 91 ağır suç iddianamesiyle artık daha zayıf bir aday ve MAGA üyesi olmayan seçmenler onu yaygın bir şekilde seri tecavüzcü, dolandırıcı, narsist ve yalancı olarak görüyor. Daha tehlikeli ve dengesiz, söylemleri ise daha nefret dolu ve şiddet yanlısı. Trump, kendisine asla oy vermeyecek olan Cumhuriyetçi seçmenlerinin bir bölümünü itmiş durumda.
Üçüncü aday ve Gazze etkisi
Dolayısıyla, Trump’ın zafere giden en olası yolu çoğunluğu kazanmaktır. Cumhuriyetçiler son sekiz başkanlık seçiminin yedisinde kaybetti. Üçüncü partilerin kazanma barajını düşürmesi ve Seçiciler Kurulu’nda galip gelmeleri nedeniyle iki kez çoğunluğun oyunu alarak galip geldiler.
Gerçekten de Trump ve MAGA, Biden seçmenlerini bastırarak, beyaz Hıristiyan milliyetçiliğine çağrılarla MAGA tabanını harekete geçirerek ve kendisine oy vermeyecek ancak Biden’a oy verme konusunda tereddütleri olan seçmenleri çekmek için üçüncü partileri teşvik ederek kazanmayı hedefliyor. Biden’ın sorunu, yeniden seçilmesine yönelik üçüncü parti tehditleri olmasa bile, kilit eyaletlerde Gazze halkına yönelik savaşa verdiği destekten dolayı öfkeli olan önemli seçmen bloklarının olması. Analistler, bu politikadan geri adım atmaması halinde yeniden seçilme çabasının ciddi sıkıntıya girebileceğini söylüyor.
MAGA stratejistleri, Seçiciler Kurulu’nu tamamen kazanmayı ya da seçim sonuçlarına itiraz etmek ve seçimi MAGA’nın hakim olduğu bir ABD Temsilciler Meclisi’nin kararına bırakarak birkaç “darbe” planından birini gerçekleştirmek için yeterli sayıda savaş alanı eyaletinde dar sonuçlar elde etmeyi umuyor.
“Trump kampanyasının bir kolu”
Demokrat stratejistlere göre Cornel West, Jill Stein ve Robert F. Kennedy, Jr’ın desteklenmesi ve başarısızlıkla sonuçlanan “No Labels” kampanyaları, 2024 seçimlerini çalmaya yönelik MAGA sahtekarlığının bir parçası. “Trump’ın Trump karşıtı koalisyonu bölmesi gerekiyor. Eğer birleşirsek kazanamaz, bölünürsek kazanabilir” diyor Demokrat Parti’ye bağlı muhalif araştırma grubu American Bridge’den Pat Dennis. “(Kennedy ve No Labels’ı) esasen Trump kampanyasının bir kolu olarak görüyoruz ve öyle davranmaya niyetliyiz.”
Söylenen şu ki, tüm bu adaylar eleştiri oklarınıTrump’a değil Biden’a yöneltiyor. Örneğin Kennedy, CNN’den Erin Burnett’e akıl almaz bir şekilde “Biden kesinlikle (demokrasi için) daha büyük bir tehdit” diyerek 6 Ocak ayaklanmasını, siyasi şiddet çağrılarını, siyasi muhalifleri hapsetmek için toplu sınırdışı etme ve toplama kampları planlarını ve Project 2025 Agenda’da yer alan diğer faşist planları bir kenara bıraktı.
Kennedy, Biden’ın daha büyük bir tehlike olduğunu çünkü “tarihte muhaliflerinin siyasi konuşmalarını sansürlemek için federal kurumları kullanan ilk başkan” olduğunu ve Birinci Değişikliği baltaladığını iddia etti ve Biden’ı kendisini sansürlemekle suçladı.
Demokratlara göre bu bir yalan. Biden, sosyal medya şirketlerini tıbbi dezenformasyon için çevrimiçi faaliyetleri izlemeye itti. Özel bir şirket olan Instagram, COVID-19 salgınının en yoğun olduğu dönemde tehlikeli aşı karşıtı dezenformasyon yaydığı için Kennedy’yi geçici olarak yasakladı.
Sadece paraya dayanarak bile MAGA stratejistleri ve onların aşırı sağcı milyarder destekçilerinin Kennedy’nin kampanyasını, Steve Bannon’un sözleriyle, seçimi Trump’a kazandıracak “yararlı bir kaos ajanı” ve dezenformasyon ile GOP’un konuşma noktalarını yayacak bir vektör olmak için en iyi şans olarak gördükleri anlaşılıyor.
Bannon’ın Kennedy’yi Demokrat Parti önseçimlerinde Biden’a karşı çıkmaya ikna etmek için aylarca çalıştığı, böylece fitne tohumları ektiği ve aşı karşıtı dezenformasyon yaydığı bildiriliyor. Kennedy ayrıca Marjorie Taylor Greene ile bağlantılı Heal the Divide PAC’den destek aldı ve Fox onu kovmadan önce sağcı kablolu yayın sunucusu Tucker Carlson tarafından desteklendi.
Kennedy bağımsız aday olmaya karar verdikten sonra bazı sağcı medya, Trump’tan oy alacağı korkusuyla Kennedy’den soğudu.
Trump’ın destekçilerinden Kennedy’ye bağış
Demokrat stratejistlere göre Ocak ayı kampanya başvuruları Kennedy’nin kampanyasının Trump için bir “pravan” olduğunu kanıtlıyor. Trump’ın en büyük bağışçısı olan aşırı sağcı Mellon-Scaife milyarder ailesinden Tim Mellon aynı zamanda Kennedy’nin de en büyük bağışçısı. Kennedy kampanyası 20 milyon doları Mellon’dan olmak üzere 40 milyon dolar toplamıştır.
Daha önce, Federalist Society’nin Yüksek Mahkeme’yi yozlaştırmasının arkasındaki güç ve Yargıç Clarence Thomas’ın başlıca hamisi olan sağcı milyarder Harlan Crowe, West’in kampanyasına en yüksek bağışı yapmıştı. Tepkiler üzerine West bağışı iade etmek zorunda kaldı.
Multimilyoner ve teknoloji endüstrisi CEO’su Shanahan, kampanyaya 4,5 milyon dolar para aktardı ve belki de kendisine bir bilet üzerinde yer satın alan ilk başkan yardımcısı adayı olacak. Kennedy’nin diğer seçeneklerinden hiçbiri işe yaramadı ve Kennedy’nin yasal olarak oy pusulasına girebilmek için bir aday yardımcısına ihtiyacı vardı.
Kennedy şu ana kadar Utah ve Kuzey Carolina’da oy pusulasında yer aldı. Ancak kampanya 50 eyaletin tamamında oy pusulasında yer almayı hedefliyor.
JFK’in yeğeni RFK
Soyadının yanı sıra Senatör Robert F. Kennedy’nin oğlu ve Başkan John F. Kennedy’nin (JFK) yeğeni olan RFK Jr, aşı karşıtı harekette çevre avukatı ve dolandırıcı olarak öne çıktı. Özellikle Afro-Amerikan ve Latin toplumlarında yönelik dezenformasyon, aşıların otizme ve insanların eşcinsel olmasına neden olduğu gibi çılgın komplo teorilerini yaydı. Dijital Nefretle Mücadele Merkezi, Kennedy ve Çocuk Sağlığı Savunması’nı Dezenformasyon Düzinesi arasında 2. sırada listeliyor.
Kennedy ayrıca LGBTQI karşıtı, göçmen karşıtı ve Yahudi karşıtı nefret ve dezenformasyon yayıyor, 15 haftalık kürtaj ve Tüp Bebek yasaklarını destekliyor. Ayrıca Başkan Biden’ın imzasını taşıyan ve yeşil enerjiye geçişi sağlayan Enflasyon Azaltma Yasasının yürürlükten kaldırılmasını desteklerken, iklim krizi konusunda endişeli seçmenlere hitap etmeye çalışıyor.
Neredeyse tüm Kennedy ailesi onu kınadı ve Biden’ı destekledi. Cesar Chavez’in ailesi de Biden’ı destekledi ve Kennedy’den kampanya reklamlarından işçi ve sivil haklar liderine yapılan tüm atıfları kaldırmasını talep etti.
En fazla Biden’de oy alacak
Anketler Kennedy’nin hem Trump hem de Biden’dan oy alacağını, ancak Biden’dan daha fazla oy alacağını gösteriyor. Bu üçüncü parti planlarına odaklanan bir Demokrat Parti ekibinin başında bulunan Lis Smith’e göre Kennedy, soyadını bilen ama siyasetini bilmeyen seçmenlerden ve Trump’a oy vermeyi reddeden ama Biden’a oy verme konusunda tereddütleri olanlardan önemli ölçüde destek alabilir.
Kennedy kendisini popülist olarak tanımlıyor ve Trump ile Biden’ın her ikisinin de demokrasiyi baltalamakla tehdit eden şirketler ve devletin yozlaşmış birleşmesinin yaratıkları olduğunu iddia ediyor. Aşı karşıtı kampanyalar ve komplolara inanan, Big Pharma’ya nefret duyan ve iki partili sistemden hoşnut olmayan seçmenlerden faydalanabilir.
Çeşitli çıkarları temsil eden çok sayıda partinin iktidar için yarışması parlamenter sistemde mantıklı. Ancak ABD’deki gerçek, her bir partinin farklı sınıfların ve toplumsal güçlerin koalisyonlarını yansıttığı, ikili, kazananın her şeyi alacağı bir seçim sunan iki partili bir sistem.
Sağcı milyarderler, beyaz Hıristiyan milliyetçiler ve faşistler de dahil olmak üzere en gerici güçler Cumhuriyetçilerde hakim durumda. Demokrat Parti’nin etrafında ise elbette çok sayıda ticari çıkara ek olarak, Afro-Amerikan, Latin ve diğer beyaz olmayan topluluklar, örgütlü emek ve diğer kitlesel demokratik hareketlerden oluşan geniş seçmen kitleleri yer alıyor. Hala anayasal demokrasiye bağlı olan bazı kapitalist kaygılar da Demokrat Parti’nin etrafındaki karışımda bulunuyor.
Sözkonusu olan bu kadar çok şey varken, seçmenlerin karşı karşıya olduğu ikili seçimden – kazanan ya Trump ya da Biden olacak – ya da üçüncü partilerin yakın bir sonucu devirme tehlikesinden kaçış yok.
İki aday açısından bakıldığında, Demokrat Partili seçmenler arasında Biden’ın İsrail ve Filistin’e yönelik dış politikasına yönelik yaygın muhalefete rağmen, yeniden seçilmesi son dört yılda elde edilen siyasi ve ekonomik kazanımları pekiştirmek için en iyi fırsatları sunuyor. Büyük bir zafer, siyasi güç dengelerini değiştirebilir ve kitlesel demokratik hareketlerin genişletilmiş demokratik hakları ve seçim reformunu, çevresel ve sosyal adaleti ve barışçıl bir dış politikayı ilerletmesi için yeni bir alan yaratabilir. Trump sadece kendine özgü bir faşizm öneriyor.
Kaynak: Ajans Bizim
