Viranşehir’e bağlı merkeze 40 km uzaklıktadır. Kızlar Sarayı, her ne kadar yapım tarihi tam olarak bilinmese de Roma dönemini işaret ediyor. Kızlar Sarayı, tepelik bir yerde olup kalkerli kayadan oluşur ve geniş bir alanı kaplamaktadır. Kayalıkların güney kısmında kalkerli kalsit taşlardan sarayın kalıntıları bulunmaktadır. Sarayın altında yer altı çarşısı bulunmakta olup kapısı ve havalandırmaları da mevcuttur. Arapça Kasr-ul Benat olarak adlandırılan Kızlar Sarayı’na ilk incelemesi 1905 yılında İngiliz asıllı Arkeolog Gertrude Bell tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bir Süryani yerleşimi olan yapılar arasında doğal ve insan yapımı birçok mağara, çeşitli büyüklüklerde manastırlar, hamamlar, gizli dehlizler, yazıtlar, su sarnıçları ve sonraları Bizans döneminde inşa edilen, günümüze kadar ayakta kalan sütunlar mevcuttur.
Günümüzde Viranşehir olarak bilinen Roma İmparatoru II. Konstantius (MS 337-361) döneminde korunaklı bir mevkii olarak belirlenen şehrin adı ‘’Constantina’’ olarak değiştirilmiştir. Roma döneminde bir lejyon birliğinin olduğu da kayıtlarda geçmektedir. Yazıtlı kaya zeminde büyük harflerle yazılmış Bizans imparatorluğun ismi (Constantina) yazılmıştır. Hristiyanlık inancı yayılmaya ve kabul edilmeye başladığı zaman burada, ibadetlerini gizlice yapanlar sevinçlerini duyurmak için kaya zemini üzerine bu yazıtları yazmışlardır. Dolayısıyla Kızlar Sarayında yaşayan Hristiyanlar da bu sevinci minnettar oldukları imparatorun ismini yazarak paylaşmışlar. Bu yazı yaklaşık 4 metre uzunluğundadır.
Tarih öncesi dönemine dayanan labirent, yaşam yolunu temsil etmektedir. Birliği ve beraberliği sembolize eden evrensel bir simgedir. Yaşam karmaşasını düzenleyen, insanlığa doğru yolu gösteren ve kendi yolumuzu bulabilmek için tasarlanmıştır. Daire şeklinde çizilen labirentin içinden geçildiğinde önümüze engeller çıksa bile yolunuz merkeze çıkacaktır. Çünkü labirentin giriş ve çıkış merkezi aynı kapıya çıkmaktadır. Labirent her iki tarafın da dengesini sağlamaktadır. Beynin her iki alanını ve bedenin merkezindeki dengeyi sağlayan bir mekanizma gibidir.
Özellikle Girit’teki saray duvarlarında, Roma konutlarının döşemelerinde, yerleşim alanlarında ve çanak çömleklerde kullanılmıştır. Yani sembolik olarak benzerlik taşıyarak ortak bir değer söz konusudur. Bu ortak değerlerden bir tanesi de Viranşehir’de görülmektedir. Tarihi yapıyı görmek için Şanlıurfa’nın Viranşehir’e bağlı merkeze 40 km uzaklıktadır yapıyı ziyaret edebilirsiniz.