Hirschsprung hastalığı ya da “konjenital agangliyonik megakolon”, bağırsakların gevşemesini sağlayan sinir hücrelerinin yokluğu ile ortaya çıkan bir hastalık.
Bağırsaklar kasılıp gevşeyerek hareket ederler. Bu hastalıkta gevşemeyi sağlayan hücreler olmadığından, bağırsağın etkilenmiş kısmı kasılı kalır.
Harran Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Yenidoğan Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yücesoy Bağdiken, bebeklerde gelişebilecek Hirschsprung Hastalığı’ na dikkat çekerek erken yapılan müdahalelerin bebeklerin hayatını kurtaracağını söyledi.
Örnek bir hasta hikayesi üzerinden konuyu açıklayan Dr. Öğr. Üyesi Bağdiken
“Semra Baytuz isimli hasta, gebeliğinin 36. haftasında bebeğinde barsak perforasyonu gelişmesi nedeniyle hastanemize yönlendirilmişti. Bu tablo bebek doğmadan önce annenin hiçbir şikayeti yokken perinatoloji uzman doktoru tarafından tespit edilmişti. Bebek, doğum sonrası hızlıca tedavi için yenidoğan yoğun bakım ünitesine alındı. Postnatal ilk batın ultrasonografisinde kolonda perforasyon tespit edilen bebeğe, Çocuk Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Boleken tarafından başarılı bir ameliyat gerçekleştirildi. Hirsprung Hastalığı tanısı konulan bebeğin takip ve tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam etti ve Defne Bebek yaşamının 37. gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.
https://youtu.be/w9eH6YpC0bE
Hirsprung Hastalığı’ na ait belirtileri gösteren tüm bebekler için ayrıntılı bir muayene ile birlikte kontrastlı kolon grafisi çekimi planlanır. Tüm değerlendirmeler hastalığı işaret ediyorsa ameliyat hazırlığı yapılır. Doğuştan itibaren ince bağırsağın ya da kalın bağırsağın alt kısımlarında bazı sinir hücrelerinin gelişmemesi nedeniyle böyle bebeklerde cerrahi işlem mutlaka uygulanmalıdır. Günümüzde Hirschsprung Hastalığı olan bebeklerin önemli bir çoğunluğu tek seferde yapılan bir ameliyat ile tedavi edilebilmektedir.
Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan ise Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Yenidoğan Bilim Dalı’nda önemli tedavilerin gerçekleştirildiğine dikkat çekerek özellikle yenidoğan yoğun bakım ünitesinin riskli bebekler için hayati öneme sahip olduğunu ifade etti.
