DOLAR 32,5193 -0.09%
EURO 34,7938 -0.23%
ALTIN 2.432,850,13
BITCOIN 2117183-2,77%
Şanlıurfa
28°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

‘Sınır kapısında nasıl geçtiler’

‘Sınır kapısında nasıl geçtiler’

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu: "O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? Asıl sorulması gereken soru bu." (Foto: CHP)

ABONE OL
15 Kasım 2022 19:43
Urfa Haberleri ‘Sınır kapısında nasıl geçtiler’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kılıçdaroğlu: “O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? Asıl sorulması gereken soru bu. O sınırı yol geçen hanına kim döndürdü? Kim elini kolunu sallayarak geliyor buraya” diye sordu. 

Kılıçdaroğlu, partisin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında 6 insanın yaşamını yitirdiğini, 100’e yakın yaralı bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Birileri bunları sayıdan ibaret sanıyor olabilir. Ama bunlar anne ve baba… Bunlar evlat, amca, dayı.. Bunların her birinin ayrı bir hikayesi var, her birisinin ayrı bir hayalleri vardı. Hikayesi olanlar, hayalleri olanlar terör saldırısında hayatlarını kaybettiler. 6 canımızı terör aramızdan aldı. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Milletimiz; tasada ve kıvançta beraber olmayı her zaman özlemiştir. Deprem olduğunda hep beraber koşarız. Milli maçlarda galibiyet olduğu zaman hep beraber seviniriz. Bu bizim atalarımızdan, babalarımızdan, ailelerimizden gelen bir haslettir. 

Birileri var ki, bu bağı koparmak için elinden geleni yapıyor. Birileri var ki bu; sevinci ve üzüntüyü paylaşmayı, kucaklaşmayı bozmak için elinden geleni yapıyor. Bu bağ unutulsun istiyorlar. İnsanlar birbirine sarılmasın, kucaklaşmasın istiyorlar. Acısını, sevincini birbirleriyle paylaşmasın istiyorlar.

Toplumun kucaklaşmasını, birlik ve beraberliğini engellemek isteyenlerin; bazıları siyasetçi, bazıları gazeteci, bazıları da yönetici olarak aramızda geziyorlar. Zehir saçan bir dilleri var bu insanların. Emin olun, zehir saçan dilleri var. Terör saldırısından nasıl nifak çıkarabilirim diye arayış içine girenler var. Özür dilerim ama bunlar artık alçak insanlar. Bu lafı kullanmak zorundayım. Terörden nifak çıkarıp, toplumu ayrıştırmak isteyenlerin tamamı alçaktır, bunu hiç kimse unutmasın.”

“Hesabını sormazsam namerdim”

Kılıçdaroğlu, bir gazetede kendisine yönelik suçlayıcı ifadelerin yer aldığı fotoğrafı göstererek, şöyle konuştu: 

“Bu aparat ve bu aparatı kullananlar şunu çok iyi bilsinler: Bu fotoğrafa koyduğunuz kişi terör örgütünün pusu kurduğu kişidir. Bu fotoğrafa koyduğunuz kişi, başka bir terör örgütünün saldırı planladığı kişidir, Adalet Yürüyüşü’nde oldu. Bu fotoğrafa koyduğunuz kişi, bir terör örgütünü bitirme planının yapıyor diye utanmadan, sıkılmadan suçladığını kişidir. Bu yalanlarınızın, hedef göstermenizin, beş para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim. Hesabını soracağım.

Herkes şunu çok iyi bilsin, biz CHP’yiz. Ben CHP’nin Genel Başkanıyım. İşine geldiğinde terör örgütüyle iş tutanların, ölüleri kaldırıp anayasa değiştirenlerin, işine geldiğinde teröristlerle mektup arkadaşı olanların bize vatan, millet dersi vermeye asla ve asla yürekleri yetmez. Hadlerini bilecekler.”

“Sınır kapısından nasıl geçtiler”

Kılıçdaroğlu, bir yıl önce CHP Genel Merkezi ve parti binalarına “Sınır namustur” pankartı açtıkları zaman “her türlü hakaret ve küfür geldiğini” söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bunların sınırdan da haberleri yok. Bunlar sınırın da ne olduğunu bilmiyorlar. Bunların sınırını, esnek sınırını belirleyen tek şey beslemelerin bunlara verdikleri paralardır. Sınır bir devletin namusudur, askerlik yapanların tamamı bilirler ki sınıra gittiklerinde bu levhayı görürler orada. Her türlü küfrü ve hakareti yaptılar, bunu astık diye. Hatta bunlardan birisi, aşkına hudut çizilmiyor yazan bir pankart da astırıyor. Aklı sıra dalga geçiyor.

Şimdi utanmadan şunu söylüyorlar, ‘bu terörist kaçak yollardan ülkemize girmiş.’ Peki biz bunu astığımızda neden hakaret ediyordunuz? Sınırları yol geçen hanına kim döndürdü, elini kolunu sallayarak teröristler gelecek, İstanbul’a yerleşecek, çalışacak fabrikada; terörü nasıl gerçekleştireceğine dair çalışmalar yapacak, bombayı patlatacak, insanlar hayatını kaybedecek ve birileri bunun hesabını vermeyecek. Olmaz.

Şu soruyu sormam lazım. O sınır kapısından bunlar nasıl geçtiler? Asıl sorulması gereken soru bu. O sınırı yol geçen hanına kim döndürdü? Kim elini kolunu sallayarak geliyor buraya? Bizim bilmediğimiz daha ne kadar terörist uyuyan hücre olarak Türkiye coğrafyasında yer almış durumda.”

“Terör insanlık suçudur”

Kılıçdaroğlu, “Terör bir insanlık suçudur, teröre karşı orta tavır takınmak zorundayız” dedi ve ekledi: “30-35 yıldır hala terörle mücadelede ciddi bir yol alınmamışsa ve teröristler ellerini, kollarını sallayarak geliyorsa bir sorunumuz var demektir.”

“Ülkeyi yöneten zata seslenmek istiyorum. Sen ne iş yapıyorsun?” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Tek kişilik hükümet çünkü. Maden faciası olur sorumlu yok. Tren faciası olur sorumlu yok. Terör saldırısı olur, yine sorumlu yok. Sınırlar yol geçen hanına dönmüş, yine sorumlu yok. Çok açık ve net konuşacağım. Milletimiz beni dikkatle dinlesin. Birleri çıkıp diyecek ki, ‘Efendim böyle bir günde siyaset olmaz.’ Hayır efendim, siyaset böyle günler olmasın diye yapılır zaten. Siyaseti sınırları yol geçen hanına döndürürseniz bu olur. Ama sınır namustur diye bakar ve o çerçevede önlem alırsanız, bu tablo ortaya çıkmaz. Bizim aradığımız siyaset işte o siyasettir. Namuslu, ülkesini ve vatanını seven insanlar dediğimiz şekilde siyaset yaparlar.”

Suriye tezkeresi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Suriye tezkeresi ile ilgili konuştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Gittiğim her toplantıda bu soru geldiğinde şunu söylüyorum, salondaki bütün vatandaşlara: Terörle mücadele konusunda yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesini isteyen el kardırsın, diyorum. Hiç kimse el kaldırmıyor, biz de öyle yaptık dedim. 

Terörle mücadele konusunda yabancı askerlerin, yabancı asker postallarının Türkiye topraklarını çiğnemesine neden Bahçeli ‘Evet’ dedi. Sayın Bahçeli sen neden ‘Evet’ dedin. Açık ve net söylüyorum, milliyetçi, ülkücü arıyorsanız bu kardeşinize bakacaksanız, vatansever arıyorsanız CHP’ye bakacaksınız. Milletinin yanından olan, milletinin hakkını ve hukukunu arayan parti arıyorsanız, CHP’ye bakacaksınız.

‘Yol geçen hanı mı burası?’

Teröre de lanet olsun, teröristlere de lanet olsun, teröristlerin yolunu açanlara da lanet olsun. Söz veriyorum, bu milletin sırtından bunu söküp atacağız. Terörle, teröristlerle nasıl mücadele edilirmiş, Allah nasip eder, Millet İttifakı iktidar olduğunda; bütün Türkiye de ve bütün dünya da öğrenecektir. 

Avrupa Birliği ile sığınmacı anlaşmasından çıkacağız, açık kapı devri kesin olarak bitecek. Ne açık kapısı, yol geçen hanı mı burası. Yapmayacağız, bütün bunların tamamını kaldıracağız. En geç 2 yıl içinde bütün sığınmacıları kendi ülkelerine göndereceğiz. Söz mü, söz. Bay Kemal söz veriyorsa mutlaka yapacaktır bunu. Türkiye’yi terörden de arındıracağız, teröristlerden de arındıracağız. Bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, meydanlarında herkes özgürce ve güven içinde yaşayacak. O güveni sağlayacağız.”

“Devlet çifte standartı kabul etmez”  

Kılıçdaroğlu, siyasetin toplumun sorunlarını çözmek için yapılması gerektiğini belirterek, kendilerinin de genel başkanlığının ilk günleriden bu yana sorunu olan kesimlere odaklandığını söyledi. 

Kılıçdaroğlu, oran köylülerinin, sözleşmelilerin, sözleşmeli öğretmenlerin, asgari ücretlilerin sorunlarını çözeceklerini belirtti ve bunun için kendilerine destek olunmasını, oy verilmesini istedi. 

“20 bin asker ve polisin gazi sayılmadığını” anlatan Kılıçdaroğlu,  şöyle konuştu:

“Çatışmada bir gözünü kaybedenler var, vücudunda şarapnel parçası ile gezenler var. Parmakları kopanlar var ama bunlar gazi sayılmıyor. 15 Temmuz’da tırnağı yaralandı mı onu gazi sayıyoruz. Olmaz. Çifte standardı kabul etmez devlet, saygın bir devlet çifte standartı kabul etmez. 6 milyon sığınmacıyı besliyorsun ama 20 bin gaziyi gazi saymıyorsun. Bunların talebi ne? Bizi gazi sayın, vefat ettiğimizde bayrağımızla gömülelim. Evet gittik, mücadele ettik, yaralandık, gazi sayın bizi. Niye gazi saymıyorsunuz?

Şehit yakınları ve gaziler arasındaki ayrımcılık… Şimdi ben beni dinleye bütün vatandaşların vicdanına sesleniyorum, Şehit yakınları arasında ayrımcılık olur mu? Gaziler arasında ayrımcılık olur mu? Siz şehitler arasında ayrımcılık yapıyorsanız, kimse kusura bakmasın ayrımcılık yapanlar vatansever değildir. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Bir insan niye şehit olur? Teröre karşı mücadele eder, vatanını, bayrağını savunmak için mücadele ediyor. Şehit yakınları, gaziler arasında ayrımcılık olur mu? Olmaması lazım. Ama üzülerek ifade edeyim bu ayrımcılık var.”

En az 10 karakter gerekli