DOLAR 32,5199 0.07%
EURO 34,9851 -0.13%
ALTIN 2.439,560,15
BITCOIN 21033460,48%
Şanlıurfa
27°

KAPALI

13:07

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Onsuz 48. Yıl…

Onsuz 48. Yıl…

ABONE OL
21 Mart 2021 14:14
Urfa Haberleri Onsuz 48. Yıl…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sivas’ın fakir bir köyünde tarlada doğmuş, 79 yıl süren uzun ince yolculuğu boyunca üzerinde doğduğu toprak onun sadık yâri olmuştu. O meşhur türküsünde ‘Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın’ diyen Âşık Veysel’in bugün 48. ölüm yıldönümü.

Âşık Veysel 1894’ün zorlu rençberlik günlerinden birinde toprağa doğmuştu. Kelimenin tam anlamıyla öyleydi. Zira annesi onu tarla işleriyle uğraşırken doğurmuştu. Bu toprak onun kimliği olacaktı. Gönüllere işleyen sazının tellerinde de yürek sızlatan şiirlerinin satırlarında da hep o toprak vardı. Onu bütün Türkiye’ye tanıtan ‘Kara Toprak’ şiirine de o toprağa sevgisini ve sadakatini nakşetmişti…

Veysel’in doğduğu dönemler çiçek hastalığı bir belaydı Anadolu’da. Her evden, her ocaktan muhakkak bir kurban alıyordu. Sanki her aileden bir çocuğu alma veya sakat bırakma hakkı vardı. Yer ile gök arasında çetin tabiat koşullarında hayat sürmeye çalışan köylü için ne zaman geleceği belli olmayan zalim bir alacaklı gibiydi çiçek hastalığı… Nihayet Ahmet Efendi ve Gülizar Hanım’ın da kapısını çalmıştı. Büyük oğul Ali’yi çiçek hastalığına kurban verdiler. Küçük oğulları Veysel onlar için bir teselliydi. Ama bir zaman sonra çiçek hastalığı onu da vurdu. Bir gözünü kaybetti. Diğer gözü ise az çok görüyordu. Veysel dünyayı o gözünden sızan ışığın izin verdiği kadar görebiliyordu. 7 yaşındaydı. Zorlu köy şartlarında bir çocuk için başka tehlikeler de vardı tabii. Nitekim bir kaza neticesinde çok az görebilen gözünü de kaybetti. İşte o 7 yılda ne gördüyse ömrünün geri kalan 72 yılını onlar üzerine inşa etti.

OYALANSIN DİYE…

Baba Ahmet Efendi ‘oyalansın’ diye ona bir saz almıştı. 10 yaşından itibaren en yakın yoldaşı o sazıydı. Civardaki âşık ve ozanlardan ders de aldırmıştı babası. Şiirler, deyişler de ezberletiyordu. Başlarda onun için de sadece bir meşgaleydi. Ama bir zaman sonra tek tutkusu oldu. Duygularını dizelere ve sazının tellerine dökmeye başlamıştı. 25 yaşına geldiğinde köydeki bir akrabasıyla evlendi. Bir oğlu, bir kızı oldu. Hayatı biraz düzene girmiş gibi görünse de kötü talihi peşini bırakmadı. Oğlu acı bir kazayla boğuldu. Kısa aralıklarla annesini ve babasını kaybetti. Eşi 8 yıllık evliliğin ardından 6 aylık kızını da bırakarak Veysel’i terk etti.

Aşık Veysel memleketi Sivas’ta 48. ölüm yıldönümünde şiirler ve türküler eşliğinde anıldı.

 

En az 10 karakter gerekli