DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22329211,76%
Şanlıurfa
34°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

3D baskıyla güçlü depremlere dayanıklı bir yapı üretildi

3D baskıyla güçlü depremlere dayanıklı bir yapı üretildi

ABONE OL
27 Şubat 2024 13:52
Urfa Haberleri 3D baskıyla güçlü depremlere dayanıklı bir yapı üretildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Guatemala’da bir ekip 3D baskı teknolojisini kullanarak, sadece 26 saatte, 9,0 büyüklüğündeki  depreme dayanıklı bir ev inşa etti.

Bir ev ilk kez 3D yazıcıyla üretilmiyor; ancak projenin arkasındaki ekip depreme dayanıklı bir yapı tasarlamayı başardıklarına inanıyor.

Yazıcı ile yapılan organik şekilli duvarlar, palmiye yapraklarından yapılmış bir çatı gibi bölgenin daha geleneksel teknikleriyle birleştirildi.

Euronews’in haberine göre, 49 metrekarelik evi inşa etmek için 3D yazıcı tedarikçisi COBOD International, bir çimento şirketi olan Progreso ile baskıyı gerçekleştiren Danimarkalı mimarlık şirketi 3DCP Group ile ortaklık kurdu.

Üç metre yüksekliğindeki duvarlardan oluşan ev, yedi gün boyunca 26 baskı saatinde inşa edildi.

COBOD’dan yapılan açıklamada, mimarinin “bölgenin baskın yapı malzemesi olan beton bloklarla tamamlanması son derece pahalı, hatta mümkün olmayan” organik şekillere dayandığı belirtildi.

3D baskının daha fazla yaratıcı özgürlük sağlamasıyla mimarlar tasarımlarında Guatemala’ya saygı göstermeye karar verdiler.

3DCP Group Üst Yöneticisi Mikkel Brich, “İç mekanın plan çizimine bakarsanız, duvarlar bölgede bulunan jaguar pençesine benzeyecek şekilde yerleştirilmiş” dedi.

Evin palmiye yapraklarından yapılmış çatısı, Orta Amerika’da bulunan ‘palapaları’ – saz çatılı konutları – anımsatıyor: ucuzlar, termal konfor sağlıyorlar ve esnek, hafif bir malzemeden yapılmaları nedeniyle sismik bölgeler için çok uygunlar.

Brich, “Yapının bölgenin potansiyel sismik yüklerine dayanabilmesini sağlamak için binanın ihtiyaç duyduğu mukavemeti hesapladık. Bina 9.0 şiddetindeki bir depreme dayanabilecek şekilde tasarlandı. Bu, hesaplamalar için yerel kanunlar ve küresel kılavuzlar takip edilerek yapıldı. Tasarım için mümkün olan en yüksek güvenliğe sahip olmak amacıyla binanın müteakip simülasyonlarını da yaptık” diye konuştu.

Ancak projenin zorlukları da vardı.”Isı [40 santigrat dereceye kadar] ve doğrudan güneş ışığı, bu koşullar altında çatlamaya eğilimli olduğu için 3D mürekkebin doğal düşmanıdır. Bununla mücadele etmek için gece baskı yapmayı tercih ettik,” diyen Brich, şiddetli yağmurun da bir zorluk yarattığını kaydetti.

3D baskılı binalar

Teknolojinin ilk kez 2000’li yıllarda ortaya çıkmasından bu yana 3D baskılı binalar için son yıllarda büyük bir heves var.

COBOD, Danimarka’nın Kopenhag kentinde bulunan Avrupa’nın ilk 3D baskılı binasını da tasarladı. COBOD aynı zamanda Ukrayna’da devam eden savaşın yarattığı yıkımın ortasında inşa edilen 3D baskılı bir okulun da arkasındaki şirket.

Bu teknolojiye artan ilgi kısmen inşaat sektörünün sera gazlarının önemli bir yayıcısı olarak bilinmesinden kaynaklanıyor.

Araştırmacılar, inşaat sektörünün dünyadaki maddi kaynak tüketiminin yüzde 40’ını ve sera gazı emisyonlarının yüzde 38’ini oluşturduğunu tahmin ediyor.

Özellikle beton, üretimi için gereken enerji yoğun süreç nedeniyle dünyadaki karbondioksit emisyonlarının yüzde 8’inden sorumlu. 3D baskı, çoğunlukla daha az atık yoluyla çevresel ayak izini yarı yarıya azaltabilir.

Ayrıca 3D baskı teknolojisinin çalışanlar için de daha az zahmetli olacağı düşünülüyor.

“Ağır ve tekrarlayan işlerin çoğunu ortadan kaldırıyoruz” diyen Brich, bu tekniğin hata kaynaklarını da azalttığını ve üretim hızını artırdığını belirtiyor.

Kaynak: Ajans Bizim

En az 10 karakter gerekli