DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22343940,80%
Şanlıurfa
31°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Dünyada, 2022’de 4,9 milyon çocuk öldü

Dünyada, 2022’de 4,9 milyon çocuk öldü

ABONE OL
14 Mart 2024 15:14
Urfa Haberleri Dünyada, 2022’de 4,9 milyon çocuk öldü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Küresel çocuk ölümleri, 2022’de 4,9 milyon tarihi düşük seviyeye ulaştı.

Birleşmiş Milletler Kurumlar Arası Çocuk Ölümleri Tahmin Grubu (UN IGME) tarafından açıklanan son tahminlere göre, beşinci yaş gününden önce ölen çocukların sayısı 2022 yılında 4,9 milyona düşerek tarihi bir düşük seviyeye ulaştı.

Kaydedilen ilerlemeye rağmen, bu sayı her 6 saniyede 1 ölüm anlamına geliyor.

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, verileri değerlendirirken şunları söyledi:

“Bu rakamların ardında, annelerin yeni doğan bebeklerini güvenli bir şekilde dünyaya getirmelerine yardımcı olan ebelerin ve vasıflı sağlık personelinin, çocukları ölümcül hastalıklara karşı aşılayan ve koruyan sağlık çalışanlarının ve çocuklar için doğru sağlık ve beslenme desteğini sağlamak amacıyla aileleri desteklemek için ev ziyaretleri yapan toplum sağlığı çalışanlarının hikâyeleri yatıyor. Bireylerin, toplumların ve ulusların çocuklara düşük maliyetli, kaliteli ve etkili sağlık hizmetleriyle ulaşma konusunda on yıllardır gösterdikleri kararlılık sayesinde, hayat kurtaracak bilgi ve araçlara sahip olduğumuzu gösterdik.”

Yüzde 51 azalma

Rapor, günümüzde her zamankinden daha fazla çocuğun hayatta kaldığını ve küresel 5 yaş altı ölüm oranının 2000 yılından bu yana yüzde 51 oranında azaldığını ortaya koyuyor.

Bazı düşük ve alt-orta gelirli ülkeler bu düşüşü geride bırakarak, çocuk sağlığı ve refahı da dahil olmak üzere temel sağlık hizmetlerine yeterli kaynak ayrıldığında ilerlemenin mümkün olduğunu göstermiştir. Örneğin, bulgular Kamboçya, Malavi, Moğolistan ve Ruanda’nın 2000 yılından bu yana 5 yaş altı ölüm oranını yüzde 75’in üzerinde azalttığına işaret ediyor.

Ancak bulgular, bu ilerlemeye rağmen, önlenebilir tüm çocuk ve genç ölümlerini sona erdirmek için hala uzun bir yol olduğunu da gösteriyor. Neredeyse yarısı yeni doğan olmak üzere 5 yaşından önce kaybedilen 4,9 milyon yaşama ek olarak, 5-24 yaş arası 2,1 milyon çocuk ve gencin yaşamı da kısa sürdü. Bu ölümlerin çoğu Sahra altı Afrika ve Güney Asya’da yoğunlaştı.

Bu trajik can kayıplarının başlıca nedeni erken doğum, doğum sırasındaki komplikasyonlar, zatürre, ishal ve sıtma gibi önlenebilir veya tedavi edilebilir nedenler. Aşılar, doğumda vasıflı sağlık personelinin bulunması, erken ve sürekli emzirmenin desteklenmesi ve çocukluk hastalıklarının teşhis ve tedavisi gibi temel, düşük maliyetli müdahaleler de dahil olmak üzere yüksek kaliteli birinci basamak sağlık hizmetlerine daha iyi erişim sayesinde pek çok hayat kurtarılabilirdi.

Çocuğun doğduğu yer ve yaşam

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Her ne kadar memnuniyet verici bir ilerleme kaydedilmiş olsa da, her yıl milyonlarca aile, genellikle doğumdan sonraki ilk günlerde olmak üzere, çocuklarını kaybetmenin yıkıcı acısını yaşamaya devam etmektedir” diyor ve ekliyor:  “Bir çocuğun nerede doğduğu, yaşayıp yaşamayacağını belirlememelidir. Acil durumlar ve uzak bölgeler de dahil olmak üzere her kadın ve çocuk için kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi kritik önem taşımaktadır.”

Kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi ve çocukların önlenebilir ölümlerden kurtarılması, toplum sağlığı çalışanları da dahil olmak üzere birinci basamak sağlık hizmeti sunacak sağlık çalışanları için eğitim, iş ve insana yakışır çalışma koşullarına yatırım yapılmasını gerektiriyor.

Güvenilir toplum üyeleri olarak toplum sağlığı çalışanları, her toplumdaki çocuklara ve ailelere aşı, ölümcül ancak tedavi edilebilir hastalıklar için test ve ilaç ve beslenme desteği gibi hayat kurtaran sağlık hizmetlerinin ulaştırılmasında önemli bir rol oynuyor. Birinci basamak sağlık sistemlerine entegre edilmeleri, adil bir şekilde ücretlendirilmeleri, iyi eğitilmeleri ve en yüksek kalitede bakım sağlayacak araçlarla donatılmaları temel ihtiyaç.

Tehditler ve eşitsizlikler

Araştırmalar, toplum temelli çocuk hayatta kalma müdahalelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmesi halinde en yüksek riskli ülkelerdeki çocuk ölümlerinin önemli ölçüde azalabileceğini gösteriyor. Sadece bu müdahale paketi bile milyonlarca çocuğun hayatını kurtarabilir ve bakımı eve daha yakın bir yere taşıyabilir. Çocuk sağlığını ve hayatta kalmayı iyileştirmek için çocuk hastalıklarının – özellikle de doğum sonrası ölümlerin önde gelen nedenleri olan akut solunum yolu enfeksiyonları, ishal ve sıtmanın – entegre bir şekilde yönetilmesi gerekiyor.

Küresel rakamlar memnuniyet verici ilerleme işaretleri gösterse de, dünyanın birçok yerinde çocukların hayatta kalmasını tehlikeye atan önemli tehditler ve eşitsizlikler de var. Bu tehditler arasında artan eşitsizlik ve ekonomik istikrarsızlık, yeni ve uzun süreli çatışmalar, iklim değişikliğinin yoğunlaşan etkisi ve kazanımların durmasına, hatta tersine dönmesine ve çocukların gereksiz yere hayatlarını kaybetmeye devam etmesine yol açabilecek COVID-19’un etkileri yer alıyor.

En yoksul hanelerde doğan çocukların 5 yaşından önce ölme olasılığı en zengin hanelere kıyasla iki kat daha fazlayken, kırılgan veya çatışmalardan etkilenen ortamlarda yaşayan çocukların beşinci yaş günlerinden önce ölme olasılığı diğer yerlerdeki çocuklara kıyasla neredeyse üç kat daha fazla.

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua, “Yeni tahminler, özellikle doğum sırasında yüksek kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin güçlendirilmesinin 5 yaş altı çocuklar arasındaki ölüm oranını azaltmaya yardımcı olduğunu gösteriyor” diyor.

Sahraaltı Afrika’ya dikkat

Mevcut oranlarla 59 ülke SKH 5 yaş altı ölüm hedefini kaçıracak, 64 ülke ise yenidoğan ölüm hedefinin gerisinde kalacak. Bu da 2030 yılına kadar tahminen 35 milyon çocuğun beşinci yaş gününe ulaşamadan öleceği anlamına gelmektedir ki bu ölümler büyük ölçüde Sahra-altı Afrika ve Güney Asya’daki ya da düşük ve alt-orta gelirli ülkelerdeki aileler tarafından karşılanacak.

Raporda ayrıca, özellikle ölüm yükünün yüksek olduğu Sahraaltı Afrika ve Güney Asya’da büyük veri eksikliklerine dikkat çekiliyor. Hane halkı anketleri yoluyla ölüm ve sağlık göstergeleri, Sağlık Yönetimi Bilgi Sistemleri (HMIS) yoluyla doğum ve ölüm kayıtları ve Sivil Kayıt ve Hayati İstatistikler (CRVS) dahil olmak üzere, çocukların hayatta kalması ve sağlığının daha iyi takip edilmesi ve izlenmesi için veri ve istatistik sistemleri geliştirilmesi gerekiyor.

 

En az 10 karakter gerekli