Dünya Bankası, Afrika’daki ekonomik duruma ilişkin hazırladığı raporunda, 2024 yılında kıta için yüzde 3,4’lük bir büyüme öngörüyor.
Bu, Afrika kıtası bakımından önemli bir toparlanmayı temsil ediyor, ancak rapor aynı zamanda ekonomik büyümenin kıtada yoksulluğun azaltılması üzerinde çok az etkisi olduğuna da işaret ediyor.
Büyümedeki her yüzde 1’lik artışa karşılık Afrika’da yoksulluk oranı yüzde 1 azalırken, bu oran dünyanın başka kesimlerinde yüzde 2,5 olarak belirleniyor.
Dünya Bankası, eşitsizliklerin yapısal olduğunu ve bireysel çabaların sosyal merdivende yukarı doğru hareketliliğe izin vermediğini belirtiyor.
Dünya Bankası, bu nedenle, zenginlik ve büyüme yaratmak için eşitsizlikleri azaltmayı öncelik olarak belirliyor.
Banka, bunu başarmak için “çok sektörlü eylemler”, adil koşullar yaratmayı ve dezavantajlı nüfusların üretken kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan politikaların uygulanmasını tavsiye ediyor.
Sosyal sınıflar arasındaki hareketlilik günümüzde neredeyse yok denecek kadar az. Banka, bu nedenle, başta eğitim ve gıda olmak üzere insan sermayesine yatırım yapılması çağrısında bulunuyor.
Bir diğer kaldıraç ise yetersiz hizmet alan bölgelerdeki hizmetlerin ve bağlantıların güçlendirilmesi. Amaç, çarpıklıkları azaltmak ve daha adil ve daha müreffeh piyasaların ortaya çıkmasını teşvik etmek.
Temel mesele, gelirin harekete geçirilmesi ihtiyacı olarak görülüyor. Dünya Bankası, kötü hedeflenmiş sübvansiyonlar ve sınırlı sosyal yardımların, en yoksul nüfus tarafından ödenen çeşitli doğrudan ve dolaylı vergileri telafi etmediğini ifade ediyor.
Dünya Bankası, günümüzde “maliye politikasının çoğu ülkede yoksulluk oranlarını güçlendirme eğiliminde” olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle, yerel yönetimleri desteklemek için etkili bir mekanizma olarak, arazi ve emlak vergilerini savunuyor ve ayrıca en yüksek gelirlilere fayda sağlayan KDV muafiyetlerine son verilmesini tavsiye ediyor.
Kaynak: Ajans Bizim
News
