Güney Afrika hükümeti, avlanma amaçlı esir aslan yetiştiriciliğine aşamalı olarak son verme niyetini ortaya koydu.
Binlerce dolar ödeyen zengin avcılar tarafından vurulmaları için büyük kedilerin yetiştirilmesi uygulaması, uzun zamandır koruma ve hayvan hakları grupları tarafından şiddetle eleştiriliyor.
Genellikle yabancılardan oluşan avcılar, bazen öldürdükleri hayvanın kafasını ya da derisini ganimet olarak evlerine götürüyor.
Aslanlar, çiftliklerde avlanmak, evcilleştirilmek ve sergilenmek üzere yetiştiriliyor ya da kemikleri için katledilip Güneydoğu Asya’ya ihraç ediliyor.
Güney Afrika hükümeti, bu sektörün, yaban hayatı koruma ve safariler etrafında şekillenen turizm sektörüne zarar vermesinden korkuyor. Bu nedenle, iki bin kişiye istihdam sağlayan bir sektöre çok fazla zarar vermemek için başlangıçta gönüllülük esasına dayalı olarak bu sektöre nazikçe son vermek istiyor.
Güney Afrika hükümeti, 2021 yılında avlanmak üzere aslan yetiştirilmesini yasaklama niyetini zaten açıklamıştı ve geçici bir heyet, son iki yıldır bu konu üzerinde çalışıyordu.
Sektöre son verme tavsiyesi
Çevre Bakanı Barbara Creecy, Cape Town’da düzenlediği basın toplantısında, “Heyet, aslanların esaret altında tutulması ya da tutsak aslanların ticarî olarak kullanılması da dahil olmak üzere tutsak yetiştirme sektörünün kapatılmasını tavsiye etti” dedi.
Aslan yetiştiricilerinin yasak yürürlüğe girmeden önce sektörden gönüllü olarak çekilmeleri ve iş modellerini değiştirmeleri için iki yıl süresi olacak.
Oldukça kazançlı olan sektörün temsilcilerinin güçlü muhalefetiyle karşılaşan bu fikir, geçen hafta hükümet tarafından benimsendi, ancak henüz yasaya dönüştürülmedi.
Bu hamle, bu tür avcılığın Batı’da gittikçe artan bir tepkiyle karşı karşıya kalmasıyla birlikte geldi.
Son yıllarda ABD, Avustralya ve bazı Avrupa ülkelerinde bu tür avcılığın yasaklanmasına yönelik kampanyalar destek gördü.
Geçici Heyetin Başkanı Kamalasen Chetty, “Sektör, hem mevcut uluslararası eğilimlerle hem de koruma konusundaki yerel politika değişiklikleriyle uyumlu olmayan uzun bir geçmiş ile büyük ve karmaşık bir yapıya sahip” dedi.
Hayvanların tutulduğu koşulları düzenli olarak kınayan hayvan hakları gruplarının tahminlerine göre, Güney Afrika’daki yaklaşık 350 çiftlikte 8 ila 12 bin aslan tutuluyor.
Güney Afrika merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan Endangered Wildlife Trust’a göre, doğada yaşayan vahşi aslanların sayısı ise sadece 3 bin 500 civarında.
Uzun mücadele sonuç verdi
Güney Afrika hükümetin bu hamlesiyle kendisini bu konuya adayan Louise de Waal’ın uzun mücadelesi nihayet sonuç vermiş oldu.
Aslan çiftliklerinin kapatılması için 2015 yılından bu yana kampanya yürüten Blood Lions adlı STK’nın başında olan Waal, “Sömürüye dayalı böylesine ahlâksız bir endüstriye son vermeye hiç bu kadar yaklaşmamıştık” dedi.
Waal, “Birçok aslan yavrusu, biraz daha büyüdüklerinde turistik atraksiyonlarda kullanılmak üzere annelerinden zamanından önce ayrılıyor. Diğerleri ise kapalı avlarda katlediliyor” diye konuştu.
Tepki de var
Bir çiftçi derneğinin başkanı olan Richard York, Güney Afrika hükümetini “duygusal terörizme” boyun eğmekle suçladı ve ayrıca hükümeti, yeniden eğitim almayı kabul edenlere hiçbir tazminat teklif etmediği için de eleştirdi.
Hükümet, aslan çiftçiliğini kaldırmayı başarırsa, çiftçiler Afrika kıtasına özgü olmayan bir tür olan kaplanlar gibi diğer etoburlara yönelebilir.
Kaynak: Ajans Bizim
News
