DOLAR 32,5759 0.18%
EURO 34,7099 0.1%
ALTIN 2.420,07-0,51
BITCOIN 21707100,42%
Şanlıurfa
22°

AZ BULUTLU

13:08

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Hayatları bir çadırda geçiyor

ABONE OL
31 Ocak 2018 11:05
Urfa Haberleri Hayatları bir çadırda geçiyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ali ÇETİNKAYA/Urfa Değişim – 2014 yılında terör örgütü IŞİD’in Kobani’ye saldırmasının ardından kendi topraklarını terk etmek zorunda kalan Suriyeliler, kendilerine destek olan herkese teşekkür etti. Geldikleri ilk zamanlarda uzun süre kalmak istemediklerini belirten Suriyeliler, 4 yıla yakın bir süredir kaldıkları çadır kentlerde yaşamlarını sürdürüyor.

Çadır kentte yaşayan Suriyeliler, “uzun misafirliğe alışmak istemedik ama hayat planladığımız gibi olmadı” diyor.

IŞİD terör örgütünün saldırısı üzerine ülkelerinden kaçarak, Suruç’taki çadır kentte barınan Suriyeli aileler, Türkiye’ye teşekkür etti.

Terör örgütü IŞİD’in saldırı sonucu ülkelerinden kaçan Kobanili aileler, geldikleri Suruç’ta çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor. Memleketlerinden uzakta yaşamanın burukluğunu yaşayan Suriyeli aileler, Türkiye’nin kendilerine kol kanat gerdiğini ifade etti.

2014 yılında IŞİD’in saldırması sonucu Kobanili aileler, evlerini terk edip sınıra dayanmıştı. Türkiye, telleri kaldırarak, onları sınırdan geçirmişti. Zorlu bir sürecin ardından devletin kurduğu çadır kentlere yerleşen Suriyeli aileler, son 4 yılda yaşadıklarını anlattı.

“O günü unutmamız mümkün değil”

Yaklaşık 4 yıldır çadır kentte hayatlarını sürdürdüklerini belirten 70 yaşındaki Şemse Ali, Türkiye’nin kendilerine sahip çıktığını belirterek, “Terör örgütü ilk Kobani’ye saldırdığında yaşlılar, kadınlar ve çocuklar olarak sınıra dayandık. Aç susuz bir şekilde saatlerce bekledik. O günü belki de hayatımız boyunca unutamayacağız. Susuzluktan düşüp bayılanlar vardı, çocuklar perişandı. Sonra kapılar açıldı ve biz Türkiye tarafına alındık. Eğer o gün sınırın bu tarafına geçmeseydik belki de bugün hayatta olmayacaktık” diye konuştu.

“Akrabalarımızın yanına sığındık”

Türkiye’ye geldikleri gibi akrabalarının yanına yerleştiklerini ve hem kendileri hem de ev sahiplerine zorluk yaşattıklarını ifade eden Necla Muhammed, “Geldiğimiz gibi akrabalarımızın yanına gittik, bir evde belki 30 kişi yaşadığımız da oldu. Çok kötü günlerdi ama sonra devlet bize sahip çıktı ve bizleri önce düğün salonlarına yerleştirdi. Bir süre de düğün salonlarında yaşadık, cami avlularında yaşayanlar oldu” dedi.

“Çadırkent kuranlardan Allah razı olsun”

Geldikleri ilk dönemde havaların sıcak olması nedeniyle dışarıda yaşamalarının büyük bir sorun olmadığını ancak kış aylarına doğru bunun sorun oluşturmaya başladığını belirten Muhammed, “Kış aylarına doğru gidilirken çocuk ve bebekler için son derece endişe duymaya başladık. Tam bu sırada çadırlar kuruldu ve çadırlara yerleştik. 4 yıldır burada devlet bize bakıyor. Yemeğimiz suyumuz burada veriliyor, her türlü ihtiyacımız gideriliyor” şeklinde konuştu.

“Çocuklar öz vatanını tanımıyor”

Türkiye’ye geldikten sonra dünyaya gelen bebeklerinin Suriye’yi hiç görmediğini dile getiren Suriyeli Muhammed Şaban, ülkelerine dönmeleri halinde bu çocukların kendi vatanlarına alışmakta zorluk yaşayacağını söyledi.

Sınırı geçtikleri gibi dünyaya gelen bebeklerin olduğunu hatırlatan Şaban, şöyle konuştu: “Kimi hamile kadın sınırda doğum yaptı. O gün dünyaya gelen bir çocuk, bugün 4 yaşında ve artık birçok şeyin farkındadır. Ülkemize ne zaman döneceğiz? Yada dönebilecek miyiz bilmiyorum ama eğer bir gün dönersek bu çocuklar kendi vatanlarını tanımayacak. Çünkü onlar burada doğup, burada büyüdü. Elbette ki buranın kendilerinin öz vatanı olmadığını biliyorlar ama kendi vatanlarını da tanımıyorlar.”

En az 10 karakter gerekli