DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22331700,73%
Şanlıurfa
31°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İngiltere’de Galler de ilk siyahi liderini seçti

İngiltere’de Galler de ilk siyahi liderini seçti

ABONE OL
19 Mart 2024 18:21
Urfa Haberleri İngiltere’de Galler de ilk siyahi liderini seçti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Vaughan Gething’in Galler’in bir sonraki lideri olarak seçilmesi bir dönüm noktasına işaret ediyor: Birleşik Krallık’ın dört ana hükümetinden hiçbiri ilk kez beyaz bir adam tarafından yönetilmiyor.

Bu, hala ırkçılık ve imparatorluk mirasıyla boğuşan bir ülkede çarpıcı bir an.

Başbakan Rishi Sunak Hint kökenli ve İngiltere’nin ilk Hindu lideri. Gething gibi yarı özerk bir hükümetin başında olan İskoçya Birinci Bakanı Hamza Yusuf ise Pakistanlı Müslüman bir aileden geliyor. Kuzey İrlanda’nın bölgesel yönetimi Michelle O’Neill ve Emma Little-Pengelly adlı iki kadın tarafından ortaklaşa yönetiliyor.

Galli bir baba ve Zambiyalı bir annenin oğlu olan Gething, Cumartesi günü iktidardaki Galler İşçi Partisi’nin ilk siyahi lideri olarak seçilmesinin “ulusun tarih kitabında, birlikte yazılan bir tarihin sayfasının çevrildiği” bir ana işaret ettiğini söyledi.

Zirvede çeşitlilik

İngiliz siyasetinin son dönemde hızla değiştiğini inkar etmek mümkün değil.

2002’den önce ülkede beyaz olmayan bir kabine bakanı hiç olmamıştı. Sunak, kabinesinin Britanya tarihindeki en geniş çeşitliliğe sahip kabine olduğunu belirtmeyi seviyor. Siyah olan İçişleri Bakanı James Cleverly ve Ticaret Bakanı Kemi Badenoch’un yanı sıra ailesi Hindistan’dan göç etmiş olan Enerji Bakanı Claire Coutinho da kabinede yer alıyor.

Sunak geçen yılki Muhafazakar Parti konferansında “ilk Asyalı İngiliz başbakanı olmaktan gurur duyduğunu” ancak “bunun büyük bir mesele olmamasından daha da gurur verici olduğunu” söyledi.

Hükümetin çeşitliliği, merkez sağ partinin “soluk, erkek ve bayat” imajını sarsmak ve renkli insanları Parlamento’ya aday olmaya teşvik etmek için yıllardır sürdürdüğü çalışmaları yansıtıyor.

“Yeni normal”

Eşitlik düşünce kuruluşu British Future’ın başkanı Sunder Katwala, The Guardian’da “en tepedeki etnik çeşitliliğin ‘yeni normal’ haline geldiğini” yazdı.

Ancak eleştirmenler, yüksek makamlardaki çeşitlilik artışına, daha geniş sosyal eşitsizlikleri azaltmaya yönelik hükümet politikalarının eşlik etmediğini söylüyor. Bazıları da Sunak yönetimini, Muhafazakârların kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi’nin çok gerisinde kaldığı bir seçim yılında kasıtlı olarak ırkı siyasete alet etmekle suçluyor.

Çok kültürlülüğün başarısız olduğunu iddia eden ve İngiltere’nin sığınmacıların “istilası” ile karşı karşıya olduğunu söyleyen eski İçişleri Bakanı Suella Braverman gibi politikacılara işaret ediyorlar. Hintli ebeveynleri Kenya ve Mauritius’tan İngiltere’ye taşınan Braverman, Kasım ayında Sunak tarafından görevden alındı ancak güçlü ve hırslı bir Muhafazakar milletvekili olmaya devam ediyor.

Eski hükümet danışmanı Samuel Kasumu Pazar günü BBC’ye verdiği demeçte “En bölücü siyasetçilerimizden bazıları Suella Braverman gibi insanlardır” dedi ve ekledi:  “Irkçılıkla, ayrımcılıkla mücadele etmek ve toplulukları bir araya getirmek söz konusu olduğunda önemli olan derinizin rengi değil, karakterinizin içeriği ve liderlik etme isteğiniz olmalıdır. Ve bu şu anda gerçekleşmiyor.”

Muhafazakâr ırkçılık iddiaları

Muhafazakar Parti içindeki ırkçılık iddiaları geçtiğimiz haftalarda manşetlere taşındı.

Geçtiğimiz ay Sunak, Londra’nın Müslüman belediye başkanının İslamcılar tarafından kontrol edildiğini söyleyen üst düzey bir Muhafazakar milletvekilini görevden uzaklaştırdı. O zamandan beri sağcı Reform U.K. partisine geçen Lee Anderson, İslamcıların Belediye Başkanı Sadık Han’ın “kontrolünü ele geçirdiğini” ve Han’ın “başkenti arkadaşlarına peşkeş çektiğini” iddia etti.

Sunak bu yorumların “kabul edilemez” olduğunu söyledi, ancak bunun Muhafazakârların İslamofobi sorunu olduğunu gösterdiğini de reddetti.

Sunak ayrıca bir parti bağışçısının siyahi bir kadın siyasetçi hakkındaki yorumlarını da kınadı. Geçtiğimiz yıl Muhafazakarlara en az 10 milyon pound (12.8 milyon dolar) bağışta bulunan yazılım girişimcisi Frank Hester, İşçi Partisi milletvekili Diane Abbott’un kendisinde “tüm Siyah kadınlardan nefret etme isteği” uyandırdığını ve Abbott’un “vurulması gerektiğini” söylemişti.

Sunak yorumları ırkçı olarak nitelendirdi, ancak Hester’in parasını iade etme çağrılarını görmezden geldi.

Muhafazakar Parti’nin eski başkanlarından Sayeeda Warsi, dönemin Başbakanı David Cameron’ın kabinesinde siyahi olmayan tek kişi olduğu 2010 yılına kıyasla şu anda daha açık bir ırkçılık olduğunu hissettiğini söyledi. Warsi, Sunak’ın başbakan olarak atanmasını kutlamış olsa da, “Bence, trajik bir şekilde, görev süresi parti içinde korkunç derecede ırkçı bir döneme başkanlık etmesi olarak hatırlanacak” dedi.

Muhalifler, ayrıca Muhafazakarları, İsrail-Hamas savaşının başladığı Ekim ayından bu yana yüz binlerce göstericinin katıldığı Filistin yanlısı protestolarda tansiyonu kasıtlı olarak yükseltmekle suçluyor.

Sunak geçtiğimiz ay “aşırılık yanlısı kargaşa ve suç olaylarında şok edici bir artış” olduğunu iddia etti. Buna karşılık olarak hükümeti yeni bir aşırıcılık tanımı hazırladı. Eleştirmenler bunun Müslümanları orantısız bir şekilde hedef alabileceğini ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini söylüyor.

Tartışmalı bi̇r tari̇h

Britanya’nın çeşitliliği ve bölünmüşlüğü, ülkenin emperyal geçmişinden kaynaklanmaktadır. Nüfusun yaklaşık yüzde 18’i beyaz değil. Pek çok insanın kökleri Hindistan, Pakistan ve Jamaika gibi Karayip ülkeleri de dahil olmak üzere bir zamanlar Britanya İmparatorluğu’nun yönettiği ülkelere dayanıyor.

Bu mirasın nasıl hatırlanacağı ve bu mirasla nasıl uzlaşılacağı tartışmalı bir konu. Bu konu 2020 yılında Black Lives Matter protestocularının Bristol kentinde 17. yüzyılda yaşamış köle tüccarı Edward Colston’un heykelini devirmesiyle manşetlere taşındı.

O zamandan bu yana, birkaç büyük kurum kölelikle olan bağlarını ele almaya başladı. İngiltere Kilisesi, dezavantajlı Siyah topluluklara yatırım yaparak Atlantik ötesi köle ticaretindeki tarihi suç ortaklığını ele almak için 1 milyar pound (1,27 milyar dolar) toplamayı hedefliyor.

Herkes bunun doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyor. Sunak tartışmalı heykellerin kaldırılmasına karşı çıkıyor ve “tarihi deşmeye çalışmak doğru bir yol değil” diyor.

Birleşik Krallık’ta ırkçılık üzerine tartışmalı bir 2021 raporu hazırlayan siyahi akademisyen Tony Sewell, kilise liderlerinin “ırk unsurunu dünyadaki kendi belirsizliklerini çözmek için bir mekanizma olarak kullandıklarını” söyledi.

Sewell, 2020 protestolarının ardından dönemin Başbakanı Boris Johnson tarafından kurulan Irk ve Etnik Eşitsizlikler Komisyonu’nu yönetti. Komisyon, Britanya’da ırkçılığın var olduğu ancak beyaz olmayanlara karşı “kasıtlı olarak hile yapılan” sistematik bir ırkçı ülke olmadığı sonucuna vardı.

Eleştirmenler raporun ırkçılığı küçümsediğini, siyah ve diğer etnik azınlık Britanyalıların beyaz yurttaşlarına kıyasla daha fazla yoksulluk ve daha kötü sağlık koşullarına sahip olduğunu, bu farkın COVID-19 salgınında daha yüksek ölüm oranlarının ortaya çıkardığını belirtti.

Ancak Sewell Times of London’a yaptığı açıklamada, ırkın artık Britanya’da insanların başarılı ya da başarısız olmasında belirleyici bir faktör olmadığını söyledi ve “Sınıf, coğrafya, aile yapısı, nasıl konuştuğunuz burada daha belirleyici” dedi.

Kaynak: Ajans Bizim

En az 10 karakter gerekli