Hürriyet yazarı Sedat Ergin’in son köşe yazısı, yakın zamanda kaybettiğimiz Necmettin Cevheri’nin hayatına dair derinlemesine bir bakış sunuyor. “Urfa’da ilkokulda sürgüne gönderilmekten Başbakan Yardımcılığı’na uzanan yolculuk” başlığı altında kaleme alınan bu etkileyici yazı, Cevheri’nin olağanüstü hayat hikayesini tüm detaylarıyla ele alıyor.
Ergin, Cevheri’nin çocukluk yıllarından başlayarak, zorlu bir eğitim hayatı ve siyasi kariyerinin nasıl şekillendiğini anlatıyor. Ancak yazının en dokunaklı bölümlerinden biri, Cevheri ile yazar arasındaki özel bir anıya ayrılmış. Bu anı, Cevheri’nin kişiliği ve karakteri hakkında derinlemesine bir bakış sunuyor.
Ergin’in kaleminden çıkan bu yazı, Cevheri’nin Türkiye siyasetine ve toplumuna katkılarını vurgularken, aynı zamanda onun insani yönünü de öne çıkarıyor. Bu etkileyici köşe yazısı, okuyuculara Cevheri’nin hayatının ve başarılarının ötesinde, bir insanın iç dünyasına ve insan ilişkilerine dair düşündürücü bir perspektif sunuyor.
Işte O yazı
BİR senarist, önüne konan bir yaşam öyküsünü okuyup bunu nasıl sinema diline dökeceğini düşündükten sonra filmin giriş bölümünü, şu sahnelerin birbiri ardına süratli bir tempoda geçişi üzerinden kurgulayabilir:
BİRİNCİ SAHNE/URFA /1939: Urfa’nın en büyük Kürt aşiretlerinden Şeyhanlı aşiretinin önemli bir kolunun başı olan Hacı Ömer Cevheri, bayramın birinci günü ailesiyle birlikte yer sofrasında yemek yerken jandarmalar içeri girer. Jandarma, bütün aile fertlerini evden dışarı çıkartıp valiliğe götürür. Hacı Ömer Cevheri Ailesi hakkında sürgün kararı çıkmıştır. Yer sofrasından alıkonup sürgüne gönderilenlerden biri de henüz 9 yaşında olan ilkokul öğrencisi bir çocuktur.
İKİNCİ SAHNE/MUHTEMELEN ANKARA/1925: Akış içinde birden geriye gidiyoruz. Kameramız 14 yıl kadar öncesine, bir askeri törene çevrilir. Birinci Dünya Harbi sonunda Urfa’yı işgal eden Fransızlara karşı silahlı direnişin örgütlenip kentin 1920’de kurtarılmasındaki üstün hizmetlerden dolayı Şeyhan aşireti namına Hacı Ömer’e kırmızı şeritli İstiklal Savaşı Madalyası verildiği törendir bu. Resmi unvanıyla “Kuvayımilliye Kumandanı Şeyhan Aşireti Reisi Hacı Ömer”e takdim edilen bu madalyada Cumhur Reisi Gazi Mustafa Kemal’in imzası var.
Yazının devamı için tıklayı
News
