Avrupa Halk Partisi (AHP), Ursula von der Leyen’in haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ana adayı olduğunu teyit ederek, Avrupa Birliği Komisyonunun başında ikinci görev döneminin yolunu açtı.
AHP’nin Bükreş’teki kongresinde destek isteyen von der Leyen, “Biz halkın partisiyiz ve insanları ilgilendiren konularda hareket ederiz. Refah. Güvenlik. Demokrasi. Bu zor zamanlarda insanların önemsediği şeyler bunlar” dedi.
AHP, haziran ayındaki kritik seçimlere hazırlanmak üzere Romanya’nın başkentinde dün bir araya geldi.
Von der Leyen’in yeniden seçilmesi, aralarında Polonya Başbakanı Donald Tusk ve İrlanda Başbakanı Leo Varadkar’ın da bulunduğu yaklaşık 800 AHP delegesinin katıldığı gizli oylamada kabul edildi.
Anketlerde açık ara önde olan ve Avrupa Parlamentosundaki en büyük grup olarak kalması beklenen AHP grubu, von der Leyen’i AB Komisyonu Başkanlığı görevini kazanma konusunda açık ara favori haline getiriyor.
Barış, refah ve güvenlik
Avrupalılara barış, refah ve güvenlik vaat eden von der Leyen, Ukrayna’nın arkasında sağlam bir şekilde durmaya devam etme, Avrupa’nın ekonomik rekabet gücünü güçlendirme, hukukun üstünlüğünü koruma ve yasadışı göçü engelleme sözü verdi. Von der Leyen, “Avrupa’ya kimin ve hangi koşullarda geleceğine biz Avrupalılar karar veririz” dedi.
Partisinin Çarşamba günü açıklanan manifestosu, İngiltere’nin “Ruanda modeli” temelinde sığınma taleplerinin üçüncü ülkelere yaptırılmasına yönelik tartışmalı bir plan içeriyor.
Von der Leyen, Brüksel bürokrasisini AB genelinde kınayan Avrupalı çiftçileri de övdü ve partisinin siyasî aşırılıkların artan tehdidine karşı direneceğini söyledi.
Ancak von der Leyen, kendi grubundaki tüm ulusal delegasyonlardan aynı coşkuyu görmüyor.
Fransa’nın Cumhuriyetçiler Partisinin Başkanı Eric Ciotti, Çarşamba günü AHP Başkanı Manfred Weber’e gönderdiği mektupta, Bayan von der Leyen’i AB’yi hizmet ettiğini iddia ettiği Avrupalılardan uzaklaştıran “teknokratik bir sürüklenmeyi” somut hale getirmekle suçladı. Cumhuriyetçiler Partisi, Bükreş kongresine Paris’ten herhangi bir temsilci göndermedi.
Von der Leyen ayrıca, AHP grubundaki üç Sloven muhafazakâr partiden ikisinin, zayıf liderliğini ve azalan yeşil referanslarını gerekçe göstererek gazabına uğradı.
Von der Leyen kuş gribi salgını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, bunu takip eden enerji krizi ve kötüleşen iklim durumu karşısında AB’nin tepkisine öncülük ederek Avrupa’da ve ötesinde sağlam bir itibar kazandı ve beş yıllık görev süresi boyunca iki kez Forbes’un en etkili kişiler listesinde yer aldı.
Eleştiriler
Ancak von der Leyen Brüksel’de ya da diğer AB başkentlerinde nadiren görülüyor ve AB Komisyonunun Brüksel’deki merkezi Berlaymont’ta kendisini “izole ettiği için” eleştiriliyor.
Von der Leyen, kısa bir süre önce iddialı çevre mevzuatına verdiği koşulsuz destekten vazgeçmesi ve Gazze’deki aşırı sivil can kaybı nedeniyle İsrail’den hesap sorma konusundaki isteksizliği de tartışmalara neden oldu.
Başlıca rakibi, partisi anketlerde ikinci sırada olan Sosyalist Nicolas Schmit, “savaşa gönderilen iyi bir asker” olarak nitelendiriliyor. Schmit’in yarışı kaybedeceği neredeyse kesin!
İki aday, Avrupa’nın başlıca siyasî gruplarının, AB’nin güçlü yürütme organı olan Komisyona liderlik etmek üzere aday göstermelerine olanak tanıyan “Spitzenkandidaten” süreci bağlamında karşı karşıya gelecek.
Bayan von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kendisini uygun bir aday olarak göstermesinin ardından 2019’da beklenmedik bir şekilde bu göreve seçildi, ancak ‘Spitzenkandidaten’ sürecinde aday olmadı. Bu karar, AB liderleri tarafından defalarca bypass edilen sürecin güvenilirliği konusunda şüphe uyandırdı.
Aşırı sağ
Von der Leyen’in görevi garantilemek için 27 AB liderinin ve yeni seçilen Avrupa Parlamentosunun desteğine ihtiyacı olacak. Bazı AHP delegeleri bu sürecin sadece bir “formalite” olacağını ve kendisine meydan okunmadan en üst görevin verileceğini düşünüyor.
AB liderlerinin desteğini kazanması halinde Bayan von der Leyen’in yeni seçilen Avrupa Parlamentosu üyelerinin çoğunluğundan yeşil ışık alması gerekecek. 2019’da bu testi dokuz oy gibi küçük bir farkla geçmişti.
Ancak Bükreş’teki siyasî müttefikleri bu sefer farklı olacağına ikna olmuş durumdalar.
Bayan Von der Leyen, yeni Parlamento oluştuğunda sandalye kazanması beklenen sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (AMR) grubunun üyelerine güvenebilir.
Marine Le Pen’in Ulusal Birlik ve Almanya için Alternatif’i içeren aşırı sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) grubu da sağda yer alıyor.
Von der Leyen, savunma sanayine daha uyumlu yatırımlar yaparak Avrupa’nın çatışmalarla başa çıkma kabiliyetini güçlendirmek ve “tek bir savunma pazarı” oluşturulmasını denetlemek üzere yeni bir Avrupa Savunma Komiseri atamak istiyor ve “Savunma sanayimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Avrupa daha fazla harcamalı, daha iyi harcamalı ve daha Avrupalı harcamalı” diyor.
AHP’nin seçim manifestosunda ayrıca, ilk kez Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından açıklanan Avrupa nükleer caydırıcılığı da gündeme getiriliyor.
Bazı kongre katılımcıları Avrupa’nın daha ileri gitmesi çağrısında bulunurken, İtalya Dışişleri Bakanı ve AHP Başkan Yardımcısı Antonio Tajani de AB’nin kendi ordusuna sahip olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.
Tajani, “Büyük bir adım atmanın, AB’nin Orta Doğu ve Afrika’da barış sağlayıcı olarak rol oynamasına” olanak vereceğini söyledi.
News
